KONUŞMAMIZ LAZIM: İş Hayatında Gaslighting!

Süneyye Zeyrek
4 min readJul 2, 2022
Photo by Elisa Ventur on Unsplash

Çoğumuz hayatımızın bir evresinde muhakkak maruz kalmışızdır. — Hani şu insanı kendi değerinden şüpheye düşüren, akıl sağlığını sorgulamasına sebep olan, küçülten, içe döndüren, sessizleştiren psikolojik şiddet türüne; yani Gaslighting’e.

Gaslighting son yıllarda hakkında uzmanlar tarafından yazılan makaleler, geliştirilen eğitimler, terapiye giden insanların sayısının çoğalması ve dolayısıyla ruh sağlığı ile ilgili bilincin artması sonucunda daha çok önem kazanmış ve konuyla ilgili farkındalığımız toplum olarak çoğalmıştır. Belki bundan bir kaç yıl öncesine kadar adını koyamadığımız bu psikolojik şiddet türünün artık ne olduğunu biliyor ve başımıza geldiğinde farkına vararak çok geç olmadan bu şiddet türünü bize uygulayan insanlarla yollarımızı ayırabiliyoruz.

Gaslighting her ne kadar özel hayatla ilgili çatışmalara daha çok konu olsa da, aslında bu psikolojik şiddete maruz kalmanız sadece özel ilişkilerinizde söz konusu olmuyor. Eşler arasında uygulandığı sık görülse de, bu psikolojik şiddet iş hayatında da karşımıza çıkabiliyor. Ben bu yazımda daha ziyade iş hayatında uygulanan haline değinmek istiyorum.

İş hayatında yıllarca farkında olmadan bu psikolojik şiddet türünün en acımasız hallerine maruz kalmış bir insan olarak, durumu nasıl erkenden tespit edebileceğiniz ve tespit ettikten sonra neler yapabileceğiniz konusunda uzman görüşlerinden sizler için faydalı olacağını düşündüğüm bir özet çıkarttım.

Gaslighting, uzmanlar tarafından ilişkiler içerisinde kullanılan bir manipülasyon tekniği olarak tanımlanmaktadır. Burada şiddeti uygulayan kişi kurbanının algısıyla oynamakta ve kendi akıl sağlığından şüpheye düşürmektedir. Bunun en önemli örneklerinden birisi, size söylenen ve söylendiğinden emin olduğunuz bir hususu hatırlattığınızda ‘ben öyle bir şey söylemedim’ veya ‘sen kafanda kuruyorsun’ demeleridir. Özel ilişkilerde çok sık karşılaşılan bu manipülasyon tekniği iş hayatında da kendini tüm şiddeti ile göstermektedir. Şöyle ki; size verilen ve acil olarak yapmanız istenilen bir işi yapıp teslim ettiğinizde ‘ben senden böyle bir şey istemedim ki’ diyebilirler. İnanması zor ama ben bunu birebir yaşadım. Size önemsiz işler verip bertaraf etmeye, gücünüzü elinizden almaya, yeteneklerinizi yok saymaya veya çalıştığınız kurumda hiçbir değerinizin olmadığına inandırmaya çalışabilirler. Eğer zayıf bir anınıza denk gelirse ve kendinizi sevmeyi henüz öğrenmemişseniz, özsevgi, özsaygı ve özşefkat konusunda yeterince güçlenmemişseniz bu davranışlar ve sözler varlığınızı temelinden sarsıp kendinizden şüpheye düşmenize, özgüveninizi tamamen kaybetmenize ve motivasyonunuzun tamamen ölmesine sebep olabilir.

Uzmanlara göre iş hayatında gaslighting kendini farklı şekillerde gösterebilir. En önemli gaslighting cümleleri için ise verilen örnekleri dikkatle okumanızda yarar var. Bu cümleleri duyduğunuzda veya bu davranışlara maruz kaldığınızda yılanın başını küçükken ezmeniz gerekecektir. Aksi takdirde akıl sağlığınızı gerçekten kaybedebilirsiniz. Size gaslighting uygulayan kişiler muhakkak ki ruhu hasta ve sorunlu insanlardan oluşacaktır. Bu insanları siz iyileştiremezsiniz, onların yarattıkları o yalan yanlış algıları siz yıkamazsınız. Bu duruma maruz kaldığınızda olabildiğince erken tespit edip yine olabildiğince hızlı bir biçimde oradan kaçmanız gerekmektedir. Arkanıza bile bakmadan kaçın!

Photo by Icons8 Team on Unsplash

Şimdi gelelim iş hayatında maruz kalabileceğiniz gaslighting örneklerine;

Dışlanmak; yapılan etkinlikler, emek verdiğiniz projenin sunumu, departman veya şirket aktiviteleri, terfi, geri bildirim, takdir gibi iş hayatını bir nebze olsun çekilir kılan, motivasyonunuzu yükselten, çalışma ve gelişim isteğinizi, ihtiyacınızı körükleyen her şeyden mahrum bırakılmanız.

Arkanızda konuşulması, dedikodu yapılması; yüzünüze karşı ayrı arkanızdan ayrı konuşan yöneticiler ve çalışma arkadaşları. Yüzünüze karşı yaptığınız işi övüp arkanızdan ‘beceriksizliğiniz’den şikayet eden üstleriniz. Burada bir parantez açıp belirtmek isterim; narsist insanlar — ki gaslighting narsist insanların en sık kullandıkları manipülasyon taktiklerinden birisidir, sizi kontrol etmeye ve hakimiyet altına almaya çalışırlar. Bu şekilde yarattıkları sahte algıyı ayakta tutabilirler, çünkü bu hasta insanlar kendilerini sevmedikleri ve korkunç güvensizlikleri olduğu için bu güvensizliklerini bastırmak adına sahte bir dünya, yani algı yaratırlar. Bu algıyı herkese empoze etmek için ise çevrelerindeki insanları kontrol etmeye ve üzerinizde hakimiyet kurmaya çalışırlar. Sizi kontrol edemediklerinde, ki güçlü bir karakteriniz ve değerleriniz varsa bu imkansızdır, bu defa etrafınızdaki insanların sizinle ilgili düşüncelerini kontrol etmeye çalışırlar. İşte burada iftiralar devreye girer ve on parmağında on kara sizi lekelemek ve itibarınızı yok etmek için size saldırırlar.

Devamlılığı olan negatif algı; iş hayatı iniş ve çıkışlarla doldudur. İşlerin yolunda gitmediği, olumsuzlukların yaşandığı, bir şeylerin ters gittiği dönemler muhakkak olacaktır. Ama eğer performansınız sürekli eleştiriliyor, yaptığınız iş sürekli küçümseniyor ve değersiz hissetiriliyorsanız, gaslighting’e maruz kalıyor olma ihtimaliniz bir hayli yüksektir. Bununla birlikte, süreklilik kazanmış tehditkar davranışlar, zorbalık, hakaret ve bilimum psikolojik saldırılar sizin için mutlaka bir uyarı olmalıdır.

İş hayatı son derece çetrefilli, hassas egoların, yetersizlik komplekslerinin ve koltuk kaybetme korkusunun tavan yaptığı bir dünyadır. Siz her ne kadar huzurlu olup yalnızca işinize odaklanmak ve kendi yolunuzda ilerlemek isteseniz de, insanlar ne yazık ki buna müsaade etmeyecektir. İş hayatında olduğunuz sürece bunlara mutlaka dönem dönem maruz kalacaksınız. Önemli olan farkındalık kazanıp size yapılanların tamamen karşınızdaki kişinin kendi eksikliklerini ve güvensizliklerini size yansıtmasından (projection) ibaret olduğunu anlamak ve size yapılanların sizin değerinizden hiçbir şey alıp götürmeyeceğini bilmektir. Unutmayın; hiç kimse sizin değerinizi belirleyemez.

--

--

Süneyye Zeyrek

Freud said “Unexpressed emotions will never die. They are buried alive and will come forth later in uglier ways”, so I decided to Write.